#Sağlık

Bir yüzyılda 5 büyük salgın

Koronavirüs salgınından sonra solunum yoluyla geçen hastalıklardan korunmak ve alınan kişisel önlemler kış aylarındaki yaşam tarzımızı da belirliyor. Türk Toraks Derneği, önemli bir bilgi notuyla grip salgınına ilişkin çalışma paylaştı. 6 soruya verilen yanıtlarla kısa bilgilendirme yaptı

SOLUNUM YOLLARI VİRÜSLERİNİN ÖNEMİ VE ÇEŞİTLERİ NELERDİR?

Solunum yolu virüsleri damlacık yolu ile yayılan halk arasında grip nezle, soğuk algınlığı olarak bilinen üst solunum yolu enfeksiyonlarına neden olurlar. Etken olarak İnfluenza (A, B, C), Rinovirus, Respiratuvar Sinsityal Virus (RSV), Adenovirus, Parainfluenza virus, Enterovirus ve Coronavirus (COVID dışı türlerin) aileleri bu bulaşıcı enfeksiyonlardan sorumludur. Geçtiğimiz yüzyılda; viral solunum yolu etkenleri dört kez grip (İnfluenza A virüsü) ve bir kez COVID-19 olmak üzere toplam beş kez pandemiye neden olmuştur (1,2).

SOLUNUM YOLU VİRÜSLERİ BELİRTİLERİ NELERDİR?

Solunum yolu virüsleri ateş, boğaz ağrısı, öksürük, burun akıntısı, halsizlik, vücut ağrısı gibi belirtilere neden olur.

COVID-19 DIŞI SOLUNUM YOLU VİRÜSLERİNİN SIKLIĞI SON İKİ YILDA AZALDI MI?

Tüm dünyada COVID-19 pandemisi nedeniyle alınan tedbirler, kapanma dönemleri, maske uygulaması, sosyal mesafe ve hijyen önlemleri sayesinde geçtiğimiz iki yıl COVID-19 dışındaki viral hastalıkların önemli oranda azaldığı görülmüştür. Ülkemizden yapılan bir çalışmada pandemi öncesine göre karşılaştırıldığında, pandemi başlangıcı ile alınan önlemler ile COVID-19 dışı viral pozitiflik oranlarının yaklaşık %55’ten %9,4’e gerilediği saptanmıştır (3).

NORMALLEŞME SÜRECİ İLE SOLUNUM YOLU VİRÜSLERİNİN SIKLIĞINDA DEĞİŞME OLDU MU?

Alınan önlemlerin gevşetilmesi ile solunum yolu enfeksiyonlarında giderek artış, bazı viral enfeksiyonların seyri ve sıklıklarında değişiklikler gözlenmektedir. Bu değişikliklerin pandemi sürecinde baskılanan virüslerin davranış şekli ve virüslerle daha az karşılaşılan dönemde bireylerin immün sisteminde gelişen olası değişiklikler kaynaklı olabileceği düşünülmektedir. Bu durum ülkelerin coğrafi ve mevsimsel özellikleri ve pandemide aldıkları korunma tedbirlerine bağlı olarak farklılıklar göstermektedir. Ülkemizde, pandemide normalleşme sürecine girilmesiyle solunum yolu örneklerinde COVID-19 dışı viral pozitiflik oranları %9,4’ten %39,5’a yükselmiştir (3).

YENİ VİRAL HASTALIKLARIN SIKLIĞI VE ŞİDDETİ DEĞİŞTİ Mİ?

Ülkemizde solunum yolu örnekleri araştırıldığında; pandemi öncesi, pandemi ilk dönemi ve normalleşme süreci olmak üzere her dönemde de Rinovirüs ve İnfluenza virüs en sık etkenler iken normalleşme sürecinde Bokavirüs sıklığında artış görülmüştür. Diğer etkenler; Solunum Sinsitiyal Virüsü (RSV) RSV A ve RSV B, Parainfluenza 1-2-3-4, Metapnömovirüs, Enterovirüs, Adenovirüs, SARS-CoV-2 dışı koronavirüsler olmuştur (3). Ülkemizde 21-27 Kasım 2022 tarihleri arasında yayınlanan haftalık influenza raporunda birinci basamak başvurularında en sık İnfluenza virüs, Rinovirüs, Koronavirüs ve RSV pozitifliği bildirilmiştir. Avrupa ve Türkiye’de influenza pozitiflik yüzdeleri pandemi öncesi aynı haftalar ile karşılaştırıldığında da daha yüksek oranda izlenmektedir. Aile hekimlerine yıllar içinde grip benzeri semptomlar ile başvurularda 2022-2023 sezonu başlangıcında artış görülmüştür.

Hastanelere ağır alt solunum yolu enfeksiyonu ile yatan hasta oranlarında ve RSV pozitiflik oranlarında daha önceki yıllara benzer haftalara göre artış eğilimi gözlenmektedir (4).

ÜÇLÜ EPİDEMİ NEDİR?

Son aylarda dünyada ‘triple epidemi’ olarak isimlendirilen İnfluenza, RSV ve COVID birlikteliği bildirilmektedir. Amerika’da İnfluenza nedenli hastane yatışlarının son dekatın en yüksek oranlarına ulaştığı bildirilmiştir. Özellikle 2 yaş altındaki çocuklar ve altta yatan kardiyak veya akciğer hastalığı olan yaşlı hastalar için riskli olabilen RSV enfeksiyonlarında da artış saptanmıştır (5). Ülkemizde de gelecek ay İnfluenza, RSV ve COVID panellerinin tek örnekle çalışılabileceği çoklu PCR kitin kullanıma girmesi beklenmektedir (6). Sonuç olarak; COVID-19 pandemi kontrolü için alınan önlemler tüm solunum yolu virüslerinin büyük oranda azaltılabileceğini kanıtlamıştır. Normalleşme süreci ile viral solunum yolu hastalıkları yeniden artmıştır. Bazı enfeksiyöz ajanların sıklığı ise pandemi öncesi döneme göre yükselme eğilimindedir. Pandemi sürecinde bazı virüslerin dolaşım ve dağılımları değişmiş, bireylerin iki yıldır düşük oranda viral ajanlara maruz kalması nedenleri ile viral etken dağılımlarında da değişiklikler bildirilmiştir. Solunum yolu virüslerinden korunmak için pandemi deneyimimiz toplumsal bilincin oluşması için uyarıcı olmalıdır.

– Gerekli aşı programlarına uyulması,

– Kapalı ortamların sık sık havalandırılması,

– Toplu alanlarda, kapalı alanlarda mutlaka maske kullanılması,

– Herhangi bir solunumsal semptomu bulunan bireylerin bulaşı önlemek adına mutlaka maske kullanması, mümkün ise evde istirahat etmesi,

– Kişisel hijyen ve koruyucu önlem kurallarına uyulması artmaya başlayan viral enfeksiyonların önüne geçmek konusunda belirleyici unsurlardır.

Ters Akım / Sağlık

Bir Cevap Yazın