ABD Başkanı Joe Biden’ın, iç ulusal güvenlik hedefinden biri, NATO’yu ve diğer küresel ittifakları canlandırmaktı.

Joe Biden’ın amacı, Rusya ve Çin ile ekonomik ve askeri mücadelesinde geriye düşen ABD itibarını geri kazanmaktı.

Biden, Ukrayna’nın yüzünü Batı’ya dönme çabasını kazanca çevirmek amacıyla Rusya-Ukrayna Savaşı’nda devlet yönetiminin yeni araçlarını doğaçlama geliştirdi. Bunlardan biri Ukrayna Savaşı sebebiyle döviz rezervlerinin dondurulması, diğeri Rusya’nın petrol ihracatı için ödenen miktarın üst sınırıydı.

Rusya ile Ukrayna’da bir kara savaşında karşı karşıya gelen ABD, bu savaşla NATO’yu güçlendirmeyi hedefledi. İsveç ve Finlandiya da ani bir çıkış yaparak NATO’ya katılma kararı aldı.

Ukrayna’ya 24 milyar dolar askeri yardım sözü veren ABD’nin bu çıkışı diğer müttefikleri heyecanlandırdı.

Estonya, Letonya, Polonya, Litvanya ve Slovakya kendi GSYİH’larından Ukrayna’ya yardım için ciddi bir miktar ayırdı.

ABD, Ukrayna’ya yardım için GSYHİ’ndan yüzde 0.23 pay ayırırken, Estonya yüzde 1.32’sini Ukrayna’ya yardım için ayırdı.

Ukrayna ile sınırdaş Avrupa ülkeleri savaştan kaçan Ukraynalılara da kapılarını açıyor. Öte yandan bu ülkeler savaş nedeniyle yaşanan enerji sıkıntısı ve ekonomik kriz nedeniyle buhrana sürükleniyor.

Letonya’da, hükümet yakın zamanda yardım tedbirlerinin Haziran ayına kadar genişletilmesini onaylamasına rağmen, bazı şehirlerde insanları yerleştirmek için gereken para birkaç ay önce tükendi.

ABD ve Almanya, Kiev’in araç taleplerini aylarca geri çevirdikten sonra büyük bir değişiklikle 5 Ocak’ta Ukrayna’ya zırhlı savaş araçları göndereceklerini duyurdular. Fransa da 4 Ocak’ta Ukrayna’ya belirsiz sayıda hafif tank sağlayacağını açıkladı.

Ancak ABD şunu gözden kaçırıyor; kendisini Putin’in Rusya’sına karşı tanımlayan bir Amerika, kozmopolit liberalizme olan bağlılığını iki katına çıkaracak.

ABD, Ukrayna’da cephaneyi o kadar hızlı tüketiyor ki kısa vadede bu Washington’un Doğu Asya’daki caydırıcılık kapasitesini zayıflatabilir.

Ters Akım