#Gündem

Kazakistan’da Yeni Dönem Şimdi Başlıyor

Kazakistan’da 20.Kasım.2022 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Seçimleri düzenlendi. Sonuçlara göre Kasım Cömert Tokayev kazandı. Bu sonucun dünya üzerinde kimseyi şaşırtmadığını düşünüyorum.

Seçim kampanyalarını ve sonuçlarını, siyasi döngünün bir ara aşaması olarak kabul edebiliriz. Tokayev ve ekibi, Kazakistan’da siyasi meşruiyet kazanma, güçlenme ve kök salma sürecine devam ediyor.

Seçim kampanyasına bakılırsa; zaten görevde olan Cumhurbaşkanı Tokayev’in zafere giden yolda önünde ciddi bir engel yoktu. Rakipleri, Kazakistan siyasetinde tanınan isimler olmalarına rağmen, oldukça temkinli çıkışlarda bulundular. İktidar yarışında, temsil ettikleri siyasi gruplar adına uzun bir mücadelede belirledikleri hedefleri başarmak adına ağır adımlarla ilerleme yolunu tercih ettiler. Çünkü kazanamayacakları bir savaşa tüm güçlerini harcamak pek akıl karı bir iş değildi.

Seçim süreci ve sonuçlarını bir bütün olarak ele alırsak: Kazak toplumunun ruh halini, siyasi reformlara verdiği desteği ve demokrasiye yansıması açısından önemli buluyorum. Öte yandan Tokayev ve onun siyasi gidişatı hakkındaki bölgesel farklılıkları da görebiliyoruz.

Sandığa toplamda 8.300.046 vatandaş gitti. Bu, oy verme hakkına sahip nüfusun %69.44’üne tekabül ediyor[1]. Orta Asya ülkeleri için bu ortalama bir katılım oranıdır. Zaten bundan önceki Cumhurbaşkanlığı Seçimlerindeki katılım oranı da %70,96’ydı.

Katılımın yüksek olduğu yerleri incelediğimde ilk gözüme çarpan konu, 2022 yılının başında geniş kitleler halinde sokak olaylarının yaşandığı Jetisu, Kızılorda, Güney Kazakistan ve Abay eyaletlerinde katılım %80’in üzerindeydi. Ancak Almatı’da durum tam tersi bir şekilde, ülkedeki en düşük katılım oranı olan %28.72’yi görüyoruz. Başkent Astana’da da katılım oldukça düşüktü: %48.67[2].

Almatı şehri, Kazakistan için geçmişten beri oldukça önemlidir. 2022 yılının başlarındaki eylemlerin hemen agresif bir karaktere büründüğü şehir, yalnızca Tokayev için değil geçmiş yıllardaki siyasi elitlere karşı da sembolik bir direniş merkeziydi. Almatı’da Kazakistan Kurucu Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in partisi Nur-Otan’a (yeni adıyla Amanat) ait ofis, Belediye Başkanlığı Binası, Cumhurbaşkanlığı Konutunun yakıldığını ve yıkıldığını; kolluk kuvvetleri ile çatışmaların çok yoğun yaşandığını unutmayalım.

Kazakistan medyasındaki yansımalara göz attığımda: Almatı’daki katılımın düşük seviyelerde olmasının sebebini, muhaliflerin oy kullanmaya gitmemesine bağlıyorlar. Nursultan Nazarbayev döneminde, özellikle sonlarında, iktidarın başarısız yönetim kararları ve ülkedeki sosyo-politik durumun kötüleşmesinin sonucu olarak Kazak toplumunda siyasi sistemde reform talebi oluştu. Ancak bu yılın başlarındaki sokak olaylarının ardından muhaliflerin motivasyonları kırıldı. Bu durum da muhaliflerin ateşli olduğu Almatı’daki katılımı etkiledi.

Kazakistan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı bünyesindeki Kazakistan Stratejik Araştırmaları Enstitüsü – KISI, 2022 yılının Ağustos ayında vatandaşlarının sosyo-ekonomik ve siyasi durumdan memnuniyetsizliklerini belirlemeyi amaçlayan bir sosyolojik araştırma yaptı[3].

Bu araştırmanın sonuçlarına göre vatandaşlar ülke içerisindeki erişebildikleri mal ve hizmetlerin fiyatlarından genel olarak memnun değiller. Almatı şehri için bu durum oldukça önemli. Çünkü şehirde genel olarak ülkenin diğer bölgelerine göre gelir düzeyi oldukça yüksek olduğu halde memnuniyetsizlik diğer bölgelere göre fazla.

Araştırmada gözüme çarpan ilginç bir husus var: Anketlere katılım sağlayan Kazakistan vatandaşlarının %77.6’sı ülkedeki durumun 1-2 yıl içerisinde düzeleceğine inanıyor. Buradan şahsen çıkardığım sonuç: Dışarıdan gördüğümüz kadarıyla muhalefet her ne kadar ateşli olsa da genel olarak Kazakistan halkı, yeni yönetimle işlerin düzeleceğine inanıyor[4].

Cumhurbaşkanı Tokayev, 26.Kasım.2022 tarihinde yaptığı konuşmasında da bu bağlamda vaatlerde bulundu: “… Kazakistan’ın kalkınmasında yeni bir döneme giriyoruz. Başlattığımız büyük ölçekli dönüşümler, köklü değişikliklerin başlangıcı oldu. Anayasa reformu yapıldı. Kamusal yaşamın tüm alanları kapsamlı bir şekilde güncellendi. Halkın güveni hiçbir şeyle mukayese edilemeyecek kadar değerlidir. Seçim sonuçlarını, siyasi konumuma destek ve gelecek dönem planlarımızın uygulanması için bir güvenoyu olarak görüyorum. Halkın desteğiyle ülkeyi yönetmek büyük bir onur ve devasa bir sorumluluktur…[5]

Tabi Tokayev, seçilmesiyle birlikte zaten hali hazırda gerçekleştirmek istediği bazı reformları uygulamaya soktu. İç politikada eski siyasi eliti tasfiye süreci tüm hızıyla devam ediyor. Eski Cumhurbaşkanı Nazarbayev’in partisi Nur-Otan ya da yeni adıyla Amanat üyeleri, artık şehir valisi mevkilerinde bulunamayacaklar. Bununla alakalı, Amanat Partisi üyelerinin tamamına siyaset yasağı getirildi.

Dış politikada ise Rusya, Çin ve Orta Asya ülkeleri ile stratejik ortaklıklar ilan edildi. Bu, bölge jeopolitiğinde trend hale gelen “Kolektif Batı’ya karşı birlik” politikalarına da uygun bir hamle oldu.

Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev ile Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kazakistan ile Rusya arasındaki diplomatik ilişkilerin kurulmasının 30. Yıldönümü münasebetiyle bir deklarasyon imzaladı. Böylece Avrasya Ekonomik Birliği formatındaki çok taraflı ekonomik bağların ve Bağımsız Devletler Topluluğu içerisindeki siyasi bağların derinleştirilmesine yönelik bir dizi karar alındı.

Rusya Federasyonu Başbakanı Mikhail Mişustin ile olan görüşmesinde de ilginç bir şekilde Kazakistan, Rusya ve Özbekistan’dan oluşacak bir birlik kurma fikri gündeme geldi. Konuyla ilgili detaylar açıklanmasa da böyle bir fikrin olduğu gazeteciler aracılığı ile tüm dünyaya duyuruldu.

Kazakistan’da Cumhurbaşkanlığı seçimleri erken seçim ile gerçekleştirildi. Şimdi de meclis için erken seçim konuşuluyor. 2023 yılının ilk yarısında gerçekleştirilmesi konuşulan bu seçimlerle birlikte Kazakistan’da yeni dönemin başlangıcı tam anlamıyla sağlanacak.

Bu seçimlerde Tokayev’in siyasi yoldaşlarına karşı eski siyasi elitlerin uzantıları ve tabi ki ateşli muhalefetin de temsilcilerinin yarışacağı aşikar. Dolayısıyla bir önceki meclis seçimlerinden daha rekabetçi geçeceğini düşünüyorum.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerini erken düzenledikten sonra meclis seçimlerini de erkene almak, Tokayev ve ekibinin Kazakistan’ın siyasi ve sosyal modernizasyonu konusundaki kararlılığını ortaya koyuyor.

Devletin ve toplumun tüm yaşam alanlarında reformlar yapılması, reformları başlatanların meşrulaştırılmasıyla birlikte siyasi sistemin yeniden tesisi mümkün olacaktır. Bu bağlamda “Cumhurbaşkanı – Meclis Dengesi” sağlanmalıdır. Zaten Tokayev ve ekibi de bunu tesis etmek için politikalar sürdürüyor.

Kazakistan’daki tüm siyasi güçlerin 2023’te gerçekleştirecek erken Meclis Seçimlerine katılımı, Kazakistan siyasetindeki gelişimi sağlayacaktır. Parlamenter temsilcilik vektörünü dikkate alırsak, küresel jeopolitik dönüşümlerin yaşandığı bugünlerde, Kazakistan’da siyasi sistemin yeniden tesisi tamamlanacak ve iç belirsizliği üstesinden gelinecektir.

Ancak Tokayev ve ekibinin unutmaması gereken bir husus var. Kazakistan halkının da yakından tanıyacağını düşündüğüm ünlü Rus entelektüel Eduard Radzinskiy’nin Rus İmparatoru 2. Aleksandr dönemi hakkındaki sözünü unutmamalılar: “Reformları başlatmak tehlikelidir. Ancak onları durdurmak daha da tehlikelidir.

[1] https://www.election.gov.kz/rus/news/releases/index.php?ID=8110

[2] https://www.election.gov.kz/rus/news/acts/index.php?ID=8118

[3] https://kisi.kz/blogs/kazahstancy-ne-udovletvoreny-cenami-na-tovary-i-uslugi/

[4] https://kisi.kz/blogs/kakim-kazahstanczy-vidyat-budushhee-svoej-strany/

[5] https://ru.sputnik.kz/20221126/kazakhstan-vstupaet-v-novuyu-epokhu-svoego-razvitiya–tokaev-29749066.html

Kazakistan’da Yeni Dönem Şimdi Başlıyor

Savunma Sanayinde Maden

Bir Cevap Yazın